saglık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
saglık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Kasım 2010 Salı

Yatalak hasta şifre için ambulansla PTT'ye geldi


SİLİFKE -AA- Mersin'in Silifke ilçesinde, "bakım ücreti" için "e-devlet" şifresi almak isteyen yatalak hasta, yakınları tarafından ambulansla PTT şubesine getirildi.
Felç geçirerek yatalak olan babası Hasan Ali Kaya'ya (67) bakım ücreti bağlatabilmek için girişimlerde bulunan Mustafa Kaya, Silifke PTT şubesi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, babasının yaklaşık 6 aydır yatalak olduğunu söyledi.
Kaya, şunları kaydetti:
"Felç geçirmesinden dolayı yürüyemiyor, konuşamıyor, ihtiyaçlarını gideremiyor. Bakım ücreti alabilmek için başvuruda bulunduk, rapor aldık, evrakı tamamladık. Bütün işlemleri aldığım vekâletle tamamladım. Ancak, PTT'den 'e-devlet' şifresini kişinin kendisine verilebileceği söylendi. Bunun üzerine babamı ambulansla PTT Silifke şubesine getirmek zorunda kaldım."
Belediyenin ambulansı ile babasını PTT'ye getirebildiğini vurgulayan Kaya, "Herkes bu imkana sahip olmayabilir. Devlet büyüklerimizin bu duruma bir çözüm getirmesi gerekiyor" dedi.
PTT yetkilileri, "e-devlet" şifresi konusundaki yasal düzenlemeler gereği bu işlemin yapılmasının zorunlu olduğunu ifade etti.
Yetkililer, ambulansta hastayı gördükten sonra işlemlerin tamamlanmasına yardımcı oldu

22 Kasım 2010 Pazartesi

Kolesterol ilaçları kanser riskini azaltabilir

ABD'de yapılan araştırma, kolesterol düşürmek amacıyla kullanılan statin grubu ilaçların, kolon kanseri riskini azaltabileceğini gösterdi.

 
ntvmsnbc ve Ajanslar
Güncelleme: 18:37 TSİ 19 Ekim. 2010 Salı
WASHINGTON - Dr. Jewel Samadder başkanlığında Michigan Üniversitesi’nden bir grup bilim adamının, 2,5 milyon gönüllünün katıldığı 22 araştırmanın sonuçlarının birleştirilmesiyle yaptığı analiz, statin grubu ilaçların kullanımının kolon kanserine yakalanma riskini yüzde 12 oranında düşürdüğünü ortaya koydu.
Yaptıkları analizin sonuçlarını American College of Gastroenteroloji adlı tıp kurumunca düzenlenen bilimsel toplantıda sunan araştırmacılar, statin grubu ilaçların kolesterol düşürmek ve kalp hastalıkları riskini azaltmanın çok ötesinde faydalarının bulunduğuna dikkati çekerek, bu ilaçların uzun süreli kullanılması halinde kolon kanserine yakalanma riskinin daha da düştüğünü belirlediklerini belirtti.

DİĞER KANSER TÜRLERİNDE DE ETKİLİ OLABİLİR
Araştırmayı yürüten ekibin başkanı Samadder, toplantıda yaptığı açıklamada, ''Gözleme dayalı çalışmalarımız, statin grubu ilaçların uzun dönemli kullanımının, aralarında meme, prostat, akciğer, pankreas ve karaciğer kanserlerinin de bulunduğu birçok kanser türüne yakalanma riskinin azalmasıyla da ilişkisi bulunduğunu gösterdi'' diye konuştu.
Ancak statin grubu ilaçların kullanımının da bazı riskler taşıdığı uyarısında bulunan uzmanlar, bir grup İngiliz araştırmacının mayıs ayında yayımladığı bilimsel raporun, bu grup ilaçları kullanan kişilerde karaciğer bozukluğu, kas zayıflığı ve katarakta yakalanma riskinin arttığını ortaya koyduğuna dikkati çekiyor.

Kalp ritm bozukluğuna yeni yöntem


Kalp ritm bozukluğu tedavisinde kullanılan artic balon ablasyon yöntemi Türkiye'de ilk kez İstanbul Üniversitesi’nde uygulanmaya başlandı. Prof. Dr. Kamil Adalet yöntemin, ‘devrim niteliğinde’ olduğunu söyledi.


ntvmsnbc ve Ajanslar
Güncelleme: 11:50 TSİ 10 Kasım. 2010 Çarşamba
İSTANBUL - İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kamil Adalet yöntemi, ''Kalp ritm bozukluğuna neden olan alanlar önceden ısıtılarak ortadan kaldırılıyordu. Şimdi tam tersi artic balon ablasyon tedavisiyle o alanlar eksi 60 derece soğutuluyor. Bu tedavide beyne pıhtı atma riski yok. Hasta bir kaç gün sonra işine dönebiliyor'' şeklinde özetledi.

Prof. Dr. Adalet, kalp ritm bozukluğu hastalığına karşı Türkiye'de ilk kez artic balon ablasyon yönteminin fakültede uygulanmaya başlandığını vurgulayarak, 5 yıl önce kalp ritm bozukluğu tanısı konulan Tayyar Kaleli adlı hastayı uyguladıkları bu yöntemle sağlığına kavuşturduklarını söyledi.

Tedavi sürecinde ilaçlar yetersiz gelmeye başlayınca hastanın tedavisine artic balon ablasyonla devam edilmesine karar verdiklerini anlatan Adalet, hastaya uygulanan tedavinin hayati olduğunu belirtti. Adalet, halk arasında kalp ritm bozukluğu olarak bilinen atriyal fibrilasyon hastalığının kalbi dakikada 300, hatta bazen 600 vuruma çıkardığını kaydederek, ''Tayyar Kaleli'ye artic balon ablasyon yapmasaydık, hastanın kalbinde pıhtı oluşup beyne atma durumu olabilirdi. Bu durumda da hasta, hayatını aniden kaybedebilirdi. Kalbin ritm bozukluğu nedeniyle yorulması kalbin büyümesine ve kalp yetersizliğine de yol açıyor. Kalp yetersizliği de ölüme giden bir süreç'' diye konuştu.

KALP RİTM BOZUKLUĞU TEDAVİSİNİN ÜÇ AMACI VAR
Hastalığın tedavisindeki bu amaçları, ''Hastanın çarpıntı başta olmak üzere şikâyetlerinin azaltılması veya ortadan kaldırılması, kalp ritminin yeniden bozulmamasının sağlanması ve felcin önlenmesi'' olarak açıkladı.

11 Kasım 2010 Perşembe

KANSER HAKKINDA DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Kanserin çevresel etkenler ve yanlış yaşam tarzları nedeniyle görülme sıklığı artıyor. Tedavi sürecinde hasta ve hasta yakınları birçok yanlış bilgi edinebiliyor ya da herhangi bir etkisi olmayan tedavi yöntemlerine başvurabiliyor. Bu da kanserin ilerlemesine neden olabiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi’nden (ASM) Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Üskent, kanser hakkındaki yanlış inanışların doğru yanıtlarını verdi.

Çevresel etkenler ve yanlış yaşam tarzları nedeniyle görülme sıklığı artan kanser ile ilgili olarak tedavi sürecinde, gerek hasta gerekse hasta yakınları yanlış bilgi edinebiliyor, etkisiz tedavi yöntemlerine başvurabiliyorlar. Anadolu Sağlık Merkezi’nden Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Üskent, Kanser Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada doğru bilinen yanlışlara dikkat çekti.

Hastanın kanser olduğunu öğrenmemesi gerekir. Öğrenirse morali bozulacağı için bağışıklık sistemi çöker.

Yanlış. Kanser bağışıklık sistemi çökmeden başlamaz. Kanserin ortaya çıkması için öncelikle bağışıklık sisteminin çökmesi gerekir. Kanser olduğunu öğrenmek kişide şok etkisi yaratabilir. Ancak hastaya gerçekleri anlatmak önem taşır. Zaten ne kadar gizlense de hasta, bir süre sonra hastalığını tahmin eder. Bu nedenle özellikle tedavi olanağı olan kanser hastalarına gerçek mutlaka anlatılmalıdır. Çünkü hastanın tedaviye katılımı çok önemlidir. Kişi hastalığını bildiğinde tedaviye katılımı da sağlıklı olur, bu durum da sonucu olumlu yönde etkiler.

Babam ve dedem 50 yıl sigara içti kanser olmadı ben niye olayım?

Yanlış. Genetik, kanserin risk faktörlerinden birisidir. Bazı kişilerde ailesel olarak tümöre yatkınlık daha az olabilir. Bu kişiler çok uzun süre sigara kullansa ya da diğer kanserojen maddelere maruz kalsa bile bu maddelere karşı daha güçlü direnç gösterebilir. Ama bunun garantisi hiçbir zaman verilemez. Kanserojen maddelerin de belli bir kümülatif özelliği vardır. Belli bir dozdan sonra mutlaka kanseri oluşturur. Dolayısıyla bir kişinin dedesi ya da babası uzun süre sigara içmesine rağmen kansere yakalanmamış olabilir ama bu, o kişinin kansere yakalanmayacağı anlamına gelmez. Bir kişinin babası ya da dedesi kadar dayanıklı olduğunu bilmek mümkün değildir. Ayrıca genetik yatkınlığın birebir aynı olmama olasılığı da çok yüksektir.

Kanser, gençler ve yaşlılarda farklı seyreder.

Yanlış. Bazı kanserler gençler ve yaşlılarda farklı seyreder. Örneğin meme kanseri. Bu kanser türü genç hastalarda çok daha saldırgan ve agresiftir. Meme kanserinde, 35 yaşın altındaki kişiler yüksek riskli grubu oluşturur. Fakat bu, tüm kanser tiplerinde geçerli değildir. Örneğin akciğer kanserinde genç, yaşlı çok fark etmez. Kanser her ikisinde de aynı hızda ilerler.

Kemoterapi artık Amerika ve Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde kullanılmıyor.

Yanlış.

Yanlış. Bugün kanser tedavisinde en geçerli yöntemler hala kemoterapi, radyoterapi ve cerrahidir. Bunların yanı sıra hedefe yönelik tedaviler, kanser aşıları, genetik tedaviler de başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Kemoterapi kanser tedavisinde hala en geçerli yöntemlerden birisidir. Bugün ABD’deki tüm ünlü kanser merkezleri hala kemoterapiyi yoğun olarak kullanmaktadırlar.

Hedefe yönelik tedaviler hem çok etkindir hem de hiç yan etkileri yoktur.

Yanlış. Hedefe yönelik tedaviler bazı kanser türlerinde kolaylık sağlamaktadır. Bu tedavi yönteminde kullanılan bazı ilaçlar tablet şeklinde kullanılabilmektedir. Hedefe yönelik tedaviler, gastrointestinal kanserler gibi bazı tümörlerde yüksek oranda etkili olabilmektedir. Ancak yan etkisinin bulunmadığını söylemek doğru değildir. Yan etkilere baktığımızda neredeyse kemoterapiye eş düzeyde olduğunu söyleyebiliriz.

Üzüntüden kanser oldum tek nedeni stres.

Yanlış. Stres faktörü kanser tedavisinde oldukça önemlidir ancak kanseri başlatan nedenlerden biri değildir. Kanserin oluşması için öncelikle bir tümörün başlamış olması gerekir. Stres, mevcut kanserin gelişimini hızlandırabilir.

Kanser tedavisi olanın çocuğu olmaz.

Yanlış. Bu durum, kanser tedavisinde kullanılan ilaçlara bağlıdır. Bazı ilaçlar spermleri bir daha geri gelmeyecek şekilde yok edebilir. Bu nedenle hasta, eğer çocuk sahibi olmak istiyorsa tedaviye başlamadan önce bunu mutlaka hekimine iletmelidir. Kimi ilaçlar ise bir süreliğine doğurganlığı etkiler. Bu ilaçların kullanımı sona erdikten 3- 6 ay sonra üretkenlik yeniden kazanılabilir. Burada hekimin hastayı doğru yönlendirmesi gerekir.

Kanseri aslında bir mikrop yapıyor o mikrop bulunabilse kökten çözüm olacak.

Yanlış. Bazı kanserler türlerinin bakterilerle ve virüslerle ilişkisi bilinen bir gerçek. Ama bu dolaylı bir ilişkidir. Örneğin hepatit B ve hepatit C virüsü karaciğerde hasara neden olur. Kronik karaciğer hastalığı; kronik aktif hepatit, arkasından siroz ve onun sonunda da karaciğer kanserine neden olabilir. Rahim ağzı kanserine yol açan Human Papilloma Virus (HPV) dışında doğrudan kanser oluşumuna neden olan bakteri ya da virüs yoktur.

Kanser bulaşıcıdır.

Yanlış. Kanserde bulaşıcılık diye bir şey yoktur. Sadece rahim ağzı kanserinde bulaşıcılık söz konusudur. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi kanser bir enfeksiyon ajanıyla ilişkiliyse partnerler arasında geçiş olabilir. Ancak bunun dışında kanser hastadan sağlam bir kişiye geçmez.

Kanserin dişi ve erkeği vardır. Dişi kanser daha hızlı yayılır.

Yanlış. Kanserin cinsiyeti olmaz. Özellikle Anadolu’da agresif bir şekilde yayılan kanserlerin dişi kanser olduğu konusunda yanlış bir kanı var. Ancak tıpta böyle bir şey yok. Tıpta kanseri, agresif ya da nonagresif (agresif olmayan) diye adlandırırız.

Kanser tedavisinde alternatif tıp yakında konvansiyonel tıbbın yerini alacak.

Yanlış. Halk arasında doğanın her türlü hastalığı iyileştirebileceği gibi yanlış bir inanış var. Bitkiler, destek tedavilerinde belki kullanılabilir ama hiçbir zaman bugün tıbbın kullandığı tedavi yöntemlerinin yerini alamaz. Bazı hastalar bu yanlış inanış nedeniyle alternatif tedavi yöntemlerine yönelebilmekte ve bu nedenle hastalıkları ilerleyebilmektedir.

6 Kasım 2010 Cumartesi

bebeklerde giysi seçimi

Bebek cildinde bölgesel keratin tabakası gelişmediği için kıyafet seçimi ve kullanılan temizlik ürünlerine dikkat etmek gerekir. Yanlış kıyafet veya deterjan kullanımı bebek cildinde pişik, egzema, parazit, alerji gibi sorunlar yaratabilir.Bebek cildi bilindiği gibi çok hassastır. VKV Amerikan Hastanesi Pediatri Bölümü'nden Dr. Ayla Kamburoğlu Göksel'in verdiği bilgilere göre; bunun nedeni dış etkenlere maruz kalmamış olması, dolayısı ile cildin dış etkenlere karşı koruyucu tabakasının tam olarak oluşmamış olmasıdır. Örneğin bebek cildinde bölgesel keratin tabakası gelişmemiştir. Kaba ve yumuşak olmayan, dokumadan yapılmış giysiler bebeğin korumasız teninde hassasiyet ve kızarıklık gibi olumsuz etkiler yaratır. Benzer şekilde kimyasal açıdan irritatif özellik taşıyan temizlik malzemeleri ve deterjanlar aynı olumsuz etkiyi yaratırlar.Bebeğin hassas ten özellikleri ve bebek cildinin pH değeri göz önüne alınarak özel hazırlanmış deterjanlar, herhangi bir kimyasal temizlik maddesinin neden olacağı olumsuz etkileri yok eder veya minimumda tutarlar.



Deterjan Seçimi Önemli!



Bebek cildinde uygunsuz deterjan kullanımına bağlı kaşıntı, kızarıklık, ciltte beneklenme gibi yan etkiler oluşabileceği gibi yanlış deterjanla yıkanmış giysilerin giyilmesi bebek cildinde kontakt dermatit denen alerjik cilt reaksiyonuna neden olabilir.



Pişiğe Karşı Önlem



AlınBebek cildinde bez bölgesinde gelişen pişik özellikle alt temizliğinin uygun şekilde ve gereken sıklıkta yapılmaması nedeniyle ortaya çıkabilir. İdrar ve dışkının pH değerinin asidik olması pişik oluşumunu artırır. Sık aralıklı, uygun alt temizliği ve bez değişimi, pişik önleyici kremler bu oluşumu engelleyebilir.



Bebeğinizin Cildini Nemlendirin



Bebek cildinde egzema veya çocuk için alerjik özelliğe sahip bir besin maddesinin yenmesi sonucu ortaya çıkan ciltte kızarıklık, kabarıklık ve kaşıntı gibi alerjik reaksiyonlar da sıklıkla rastlanır. Çok hassas olan bebek cildi, ayrıca kuruluk, egzema gibi atopik özellikler taşıyorsa, bu bebeklerin ciltlerinin nemlendirilmesi ve mümkün ise alerjik reaksiyona neden olan (besinler gibi) maddenin tespit edilmesi önem taşır. Atopik bebek ciltleri için uygun nemlendirici kremlerin kullanılması oldukça faydalıdır.

Anne sütünden sonra en yararlı besin

Anne sütünden sonra en yararlı besin
Üzerinde hile yapılamayan tek gıda; yüzde yüz vücut proteini...

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca hazırlanan ''Neden Yumurta? Yumurtanın Besin Değeri'' başlıklı broşürde, yumurtanın, anne sütünden sonra insanın ihtiyacı olan tüm besin ögelerini bulunduran ve hile yapılamayan tek gıda olduğu vurgulandı.

YÜZDE YÜZ VÜCUT PROTEİNİ

''Yumurtanın, 'yeni bir yaşamın özü' olduğuna vurgu yapılan broşürde, yumurtanın içinde bulunan proteinlerin tüm besinler içinde en kaliteli protein olduğu, yumurta proteininin yüzde 100 oranında vücut proteinine dönüşebildiğine dikkat çekildi.

''Hafıza vitamini'' olan, bir çeşit B vitamini Kolin’in yumurtada da bulunduğu, yumurtanın özellikle çocukların zihinsel ve bedensel gelişiminde önemli rol oynadığı düzenli tüketilmesi kanser, kalp damar hastalıklarından korunmada ve tedavisinde, sindirim sisteminin sağlığında ve korunmasında, menopoz semptomlarının hafifletilmesinde, osteoporozun önlenmesinde etkili olduğu kanıtlanmıştır. Yumurtada yaklaşık 4,5 gram yağ olduğu, bunun 1,5 gramının doymuş geri kalanının ise doymamış yağ olduğu ifade edildi. BUGÜN

Yaşlanmayı geciktiren Süper 10 Yiyecek


'Bunalımdaysanız çikolata yiyin, kalp sağlığınız için şarap için' diyen Beslenme Uzmanı Michael Van Straten'in 10 süper yiyeceğine sofranızda yer vererek hayatınıza yıllar ekleyebilirsiniz

1 Baklagiller: Fasulye, nohut, mercimek
Kalp hastalıklarına, dolaşım bozukluklarına, bağırsak kanserine çok iyi gelir. Aynı zamanda sağlıklı kilo vermek için uzmanlar baklagilleri şart koşuyor. Günde bir fincan vücut için yeterli olacaktır. Salataların içine katarak değişiklik yaratabilirsiniz.

2 Sarmısak ve Soğan
Kanı temizleyerek kalp hastalığı riskini azaltma özelliğine sahiptir. Ayrıca her ikisinin de kolesterol düşürücü etkisi var. Haftada 3-4 tane tüketilebilir.

3 Keten tohumu
Zengin omega 3 yağı sayesinde kanserden ve kalp hastalığından korur. Özellikle balıktan hoşlanmayanların, bu eksikliği keten tohumuyla gidermeleri mümkün. Günde 1 çay kaşığı yeterli.



4 Siyah çikolata
Antioksidanlar dışında içerdiği demir, magnezyum ve B vitaminleriyle strese iyi geliyor. Depresyonu durdurmada yardımcı oluyor. Kan basıncını düşürme özelliğine de sahip. Günde 50 gram siyah çikolata yeterli oluyor.

5 Nar
Kanserden korumada yeşil çay ve üzüm suyundan daha da etkili. Ayrıca kalp hastalıklarına iyi geliyor. Günde 2 nar veya 250 mililitre nar suyu yeterli.

6 Kırmızı lahana
Sülfür bakımından zengin olan kırmızı lahana, problemli ciltlere ve solunum hastalığı olanlara çok yararlı. Yüksek demir içerir. Ayrıca kansere karşı koruma özelliği var. Günde bir tabak lahana yeterli gelecektir.

7 Ceviz
İçerdiği yüksek oranda omega 3 yağı ile ceviz; kalp hastalıklarını önler ve hafızayı güçlendirir. Günde bir avuç ceviz sağlıklı hayat için yeterli.

8 Zencefil
Kan dolaşımını hızlandırarak varislere iyi gelir. Eklem problemlerini aza indirmeye yardımcı olur. Her gün kökünden bir miktar yemek yeterli olacaktır.

9 Limon
Kansere ve solunum hastalıklarına karşı mücadelede bünyeyi güçlendiriyor. Uzmanlar, haftada üç ya da dört bardak içmeyi tavsiye ediyor. En iyisi ise her gün içmek.
alıntı

Botox'un bilinmeyen uygulama alanları...

Botox’un etki mekanizması nedir?

Botox kas içine enjekte edildiğinde o kas veya kas gruplarının sinirlerini geçici olarak devre dışı bırakıp istemsiz hareketleri ve aşırı kasılmayı ortadan kaldırır. Sözü edilen geçici etki 3-4 ay kadar sürer ve bu süre sonunda kasılmalar tekrar başlayabilir. Bu nedenle enjeksiyonları tekrarlamak gereklidir. Bazı uygulama alanlarında etki daha uzun sürebilir [örneğin kozmetik amaçlı uygulamalar ve hiperhidroziste (aşırı terleme) ]. Botox nin uygulama alanlarından aşağıda söz edilecektir.
UYGULAMA ALANLARI :

1. Distoni

Distoni istemsiz , süregen, bükücü, döndürücü nitelikte kas kasılmalarıyla karakterize, tekrarlayan istem dışı hareketlere neden olan, geçici ya da kalıcı anormal postürlere yol açan hareket bozukluğudur. Hareket sisteminin hastalığıdır, beynin daha çok derin yapılarını tutan hastalıklarda görülür. Bazı hastalıklara eşlik edebileceği gibi (örn. Parkinson Hastalığı), tek başına bir hastalık olarak da ortaya çıkabilir. Her yaşta görülebilir. Özellikle ilk dekadlarda ve 40 yaşın üstünde daha sık görülür. Distoni özellikle hastalığın başlangıcında, tutulan vücut bölgesi istemli olarak kullanıldığında ortaya çıkar veya belirgin hale gelir. Diğer bir vücut bölgesinin istemli hareketleri esnasında da distonik bölge daha çok kasılır. Ayrı ayrı vücut bölgelerini tutabileceği gibi (örn. yüz, boyun) tüm vücutta yaygın olarak da görülebilir. İlaçla tedavi mümkün olduğu gibi, daha nadir olarak da cerrahi yöntemlere de başvurulabilir. Günümüzde en etkili tedavi yöntemi Botox iledir. Özellikle vücudun belli bölgelerini tuttuğunda (örneğin yüz ve boyun) uygulanması gereken ilk tedavi yöntemi olmalıdır. İstemsiz olarak kasılan kas veya kas gruplarına enjekte edilir. Bilinen distoniler içinde spazmodik tortikolis (boyun kaslarının istemsiz kasılması) , blefarospazm (göz çevresinde yer alan kasın aşırı kasılması), yazıcı krampı (yazı yazarken ortaya çıkan parmak ve kol kaslarında aşırı kasılma), oromandibüler distoni (çene kaslarının kasılması), sayılabilir.
2. Spastisite

Spastisite bir semptomdur (belirtidir). Beyinde ve omurilikte hareketle ilgili merkezlerin hastalandığı durumlarda spastisite ortaya çıkabilir. Kaslarda ve kas gruplarında sertleşme ve kasılmayla kendini gösterir, istemli hareketin yapılmasını güçleştirir. Spastisiteye yol açan hastalıkların başında beyin damarlarının tıkanması ya da beyin kanaması sonucunda ortaya çıkan inme (felç) durumları gelmektedir. İnme dünyada 2. ölüm nedenidir. Bu durumdan başka, beyin ve omurilik travmaları, multiple skleroz (MS) gibi sinir sistemini hasara uğratan hastalıklar da sayılabilir. Botox uygulamasına iyi bir fizyoterapi programının da eklenmesi tedaviyi daha etkili kılmaktadır. Spastisitenin birçok tedavi yöntemi vardır. Öncelikle ilaçla tedavi denenebilir, gerekli, durumlarda cerrahi tedaviye de başvurulabilir. Son yıllarda özellikle öne çıkan tedavi yöntemi Botox ile olan tedavi aşırı kasılan ve sertleşen kas ve kas gruplarının gevşemesine neden olmaktadır. Bu tedavi yöntemi fizyoterapi ile birlikte uygulandığında yüz güldürücü sonuçlar alınmakta , bu sorunu olan hastaların günlük yaşamlarında daha aktif olması mümkün olabilmektedir. Fonksiyonel kapasiteyi arttırmak, kontraktür gelişimini önlemek, cerrahi girişimi geciktirmek amaçlanan hedeflerden bazılarıdır.
3. Hemifasyal spazm:

Hemifasyal spazm (HFS), yüz siniri tarafından uyarılan yüzün mimik kaslarının aralıklı olarak kasılmasıdır. Genellikle erişkinlerde görülür. Önce tek taraflı olarak göz çevresinde başlar, daha sonra zamanla aynı taraf yüz kaslarına yayılır. Yayıldığı kaslar arasında başlıca yanak kasları, ağız çevresi kasları ve nadir olarak da boyun kasları sayılabilir. Nörolojik muayene sözü edilen kasılmalar dışında normaldir. Nöroradyolojik inceleme yöntemleri geliştikçe, HFS’ın yüz sinirin damar basısına uğramasına bağlı olarak ortaya çıktığı görülmüştür. HFS’lı olguların 2/3’de beyin manyetik rezonans (MR) incelemesinde söz konusu görüntüye rastlanmaktadır. Bu durumda cerrahi yöntemler uygulanabilir. Hastalar genellikle bu invaziv yöntemden çok semptomatik tedaviyi, Botox ile tedaviyi tercih etmektedirler. Botox, bugün için dünyada HFS tedavisinde ilk seçenek olarak kabul edilmektedir. Botox göz çevresindeki kaslara ve spazmın görüldüğü yüz kaslarına uygulanır. Tedavi hastaların %80-90’ da olumlu sonuç verir. HFS’lı hastalarda Botox uygulaması sonrasında yüz çizgilerinin de ortadan kalktığı gözlenmiş ve Botox’un kozmetik alanda kullanılmaya başlaması bu sayede olmuştur.

Hiperhidrozis (Aşırı Terleme):

Ter bezlerinin aşırı çalışmasıyla ortaya çıkan bu durum, kozmetik açıdan rahatsız edici bir tabloya yol açmaktadır. Özellikle koltuk altı, avuç içi ve ayak tabanı aşırı olarak terler. Yüzde de aşırı terleme görülebilir. Botox aşırı terlemede diğer uygulamalarda olduğu gibi kas içine değil, terlemeyi düzenleyen sinir uçları derinin üst tabakasında yer aldığı için deri içine veya altına enjekte edilir. Bu uygulamada Botox’un etkisi 6 ay kadar sürmektedir. Bu yakınmayla gelen hastalara Botox uygulaması giderek artmaktadır. Uygulamanın ağrılı olmaması için lokal anestezikler kullanılır.

ilkyardımın önemi

İlkyardım nedir?
Hastalık ya da kaza sonucu sağlık durumu tehlike arz eden kişiye, sağlık ekibi gelene kadar olay yerinde ilaçsız ve çevre imkânlarından yararlanarak ilk müdahalenin yapılmasıdır.

İlkyardımın amacı
• Hayati tehlikeyi ortadan kaldırmak
• Yaşamsal fonksiyonların sürdürülmesini sağlamak
• Hasta ya da yaralının durumunun kötüleşmesini engellemek
• Hasta ya da yaralının iyileşmesine yardımcı olmak

İlkyardımcı kimdir?
Tıbbi araç gereç olmaksızın çevre imkânlarıyla, ilaçsız müdahale eden ilkyardım eğitimi almış kişidir.

İlkyardım eğitimi
Hastalık, kaza ya da yaralanma sonucunda bireylere araç, gereçsiz ve ilaçsız doğru müdahaleyi yaparak hayati tehlikeyi ortadan kaldıracak, yaşamsal fonksiyonların sürekliliğini sağlayacak ya da kazazedenin iyileşmesine yardımcı olacak bilgi ve uygulamaların kazandırılmasını amaçlayan eğitim programıdır.

Şişmanlığa Neden Olan Risk Faktörleri

*Fiziksel aktivite
*Beslenme alışkanlıkları
*Yaş
*Cinsiyet (Kadın)
*Irksal faktörler
*Eğitim düzeyi
*Evlilik
*oğum sayısı
*Sigarayı bırakma
*Alkol
*Psikolojik bozukluklar
*Metabolik ve hormonal bozukluklar
Şişmanlığın Belirlenmesi
Bir kişinin şişman olup olmadığının belirlenmesinin en iyi yolu, Beden Kitle İndeksi (BKİ) veya Body Mass Index (BMI) olarak bilinen ve kolaylıkla hesaplanan bir yöntemin kullanılmasıdır.

Beden Kitle İndeksi Nasıl Hesaplanır ?

Vücut ağırlığının (kg olarak), boy uzunluğunun (metre cinsinden) karesine bölünmesiyle hesaplanır.

Örneğin : Vücut ağırlığı 70 kg, boyu 1.60 m olan bir kişinin beden kitle indeksi ;
70/1.602 = 70/1.60x1.60 = 70/2.56 = 27.34 kg/m2’dir.
Beden Kitle İndeksi Nasıl Değerlendirilir?
BMI DEĞERİ DURUM
(18.5 kg/m2’nin altında ise zayıf
(18.5-24.9 kg/m2 arasında ise normal kilolu)
(25-29.9 kg/m2 arasında ise hafif şişman (fazla kilolu)
(30-34.9 kg/m2 arasında ise orta derecede şişman) (I.Derece)
(35-39.9 kg/m2 arasında ise ağır derecede şişman) (II.Derece)
(40 kg/m2 üzerinde ise çok ağır derecede şişman) (III.Derece)

Alerjiden kurtulmanın püf noktaları

Alerjiden kurtulmanın püf noktaları


Son yıllarda artış gösteren hastallıklardan biri olan alerji, dünyada en sık rastlanan hastalıklar arasında 6. sıraya yükseldi. Kişilerin aslında zararlı olmadıkları halde bazı maddelere karşı aşırı reaksiyon göstermesi anlamına gelen alerji, özellikle gündelik yaşamda ciddi sıkıntılara neden olabiliyor. Hisar Intercontinental Hospital'den Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Orhan Dalkılıç, alerjinin hayatınızı çekilmez hale getirmemesi için alabileceğiniz önlemleri sıraladı:

* İlkbaharda çiçeklerin tozlaşma döneminde mümkün olduğunca açık havaya çıkmayın.

* Polenlerin içeriye girmemesi için camlarınızı kapalı tutun, mümkünse klima kullanın. Klima sadece evinizi serinletmekle kalmaz, polen ve mantar sporlarını filtre eder.

* Evinizde çok fazla çiçek olmasın. Bitkiler ve nem, mantar üremesi için uygun ortamdır.

* Arabayla seyahat ederken camlarını açmayın.

* Giysilerinizi açık havada kurutmayın, üzerine polenler yapışır, mümkünse çamaşır kurutma makinesi kullanın.

* Kuş tüyü yastık kullanmayın, yastık, çarşaf ve pikelerinizi haftada bir yıkayın. Toz akarlarının ölmesi için yıkama suyunuz en az 54 derece olmalıdır.

* Biblo, kitap gibi küçük eşyalarınızın toz tutmaması için kapaklı dolaplara koyun.

* Evde halı kullanmamaya çalışın, döşemelerin silinebilecek bir maddeden olmasına dikkat edin.

* Halınızı emişi güçlü bir elektrik süpürgesiyle temizleyin.

* Evin içinde hayvan beslememeye çalışın. Beslediğiniz hayvanları özellikle yatak odasına sokmayın.

* Çocuklarınızın oyuncaklarını bir kutuda saklayın. Ayrıca tüylü oyuncaklar yerine daha çok tahta ve plastikten, toz tutmayan oyuncaklar alın.

* Gerekirse elektrostatik toz tutucu hava temizleme cihazları kullanın.

* Pencere ve kapı pervazlarında toz birikimi çok olduğu için buraları sık sık nemli bezle silin.

* Alerjiniz olduğunu bildiğiniz yiyeceklerden sakının.

* Arı kovanlarından uzak durun.

* Tıbbi yardım alamayacağınız yerlere gitmeyin.

* Dinlenmenize dikkat edin stresli ortamlarda bulunmamaya çalışın.

* İlaç kullanmanız gerektiğinde alerjik olduğunuzu doktora söyleyin.

5 Kasım 2010 Cuma

Kabızlığa da mideye de iyi geliyor



Yaşam için gerekli vitamin, mineral, amino asit ve enzimler içeren balın, enerji kaynağı ve besleyici özelliğinin yanı sıra yara ve yanıkları iyileştirdiği, kabızlığa iyi geldiği bildirildi.

Balın iyi geldiği rahatsızlıklar ve öneriler şöyle:

Öksürük : Bilhassa yatağa yatınca başlayan kuru öksürüğe bal ile yapılan şerbet iyi gelir.

Kabızlık: Bilhassa sıcak suyun içine katılarak yapılan bal şerbeti kabızlığı kısa sürede geçirir.

Nezle : Bal, limonla veya sütle içilirse nezlenin geçmesini sağlar.

İyi bir koruyucudur: Antibakteriyel özelliğinden dolayı içinde bakteri, mantar oluşmaz. Birçok gıda içinde bozulmadan saklanabilir.

Mideye kuvvet verir: Baldaki şeker emilimi en kolay olan şeker olması ve Hazmı gerektirmediğinden kolayca kana geçer. Ve midedeki fazlalıkları dışarı atar.

Ağrı dindirici: Balın bilhassa buharı ağrı ve sızıyı birkaç dakika içinde dindirmeye başlar.

Göze faydalıdır: Gözün görme gücünü arttırır. Nar suyu ile karıştırılıp göze sürme gibi çekilirse gözün keskin görmesini sağlar.

Kansızlığı giderir: Kan yapıcı özelliğinin yanında hastalıktan yeni kalkmışlara kuvvet verir.

Damarları açar: Diğer şekerlerin oksine okisjen ile reaksiyona girdiğinde tam yanma meydana geldiği için kanda daha az atık madde bırakır. Kalp adalesine faaliyet ve zindelik vermesiyle Kalp Hastalarına faydalıdır.

Romatizma: Romatizmal hastalıklarda haricen kullanmak hastayı kısa sürede iyileştirir.

Şişmanlık: Bal içerdiği enzimler sebebiyle şişmanlığı önler. Bilhassa ılık bal şerbetinin zayıflatıcı özelliği vardır.

Alerji: Alerjik vakıalarda pahalı ve zahmetli tedavilerin yerini alacak bir alternatif tedavidir.

İştah açıcıdır: İhtiva ettiği A,B,C, ve diğer vitaminler ve mineraller insana zindelik verir.

Doğal diş macunudur: Diğer tatlı ve meyvelerin zıddı olarak bal, dişleri ve diş etlerini temizleyip parlatır. Dişleri ve diş etlerini mikroplardan korur, ağızdaki yaraları tedavi eder.

Yara ve iltihap giderir: Bugün modern tıpta ameliyat yaralarında bal kullanıldığı bilinmektedir. Cavanagh ve Beazley adlı araştırmacılar balın laboratuar şartlarında özellikle boğaz iltihaplarında kendini gösteren Kalbi Tutacoli mikropları ile Candida Albicans isimli mantarlar üzerinde balın etkili olduğunu gözlüyorlar. İnhibin mikropların üremesini de önler.

Balgam söktürür: Balgamı keser vücudun pis rutubetini giderir.
Karın ağrısına iyi gelir. Bal şerbeti karın ağrılarını çok kısa bir sürede dindirir.

Verem: Özellikle çiçek balı gül ile karıştırılıp sabah akşam yenirse akciğer yaraları ve vereme çok faydalıdır.

İdrar: İdrar söktürerek mesane yollarını temizler. İltihabını giderir.
Köpek ısırması: Köpek ısırmasına karşı faydalıdır. Köpek ısırınca bal şerbeti içilir. Ve köpeğin ısırdığı yere bal sürülür. Kuduz ihtimaline karşı tıbbi tedbirler ayrıca alınmalıdır.
Cildi güzelleştirir: Vücuda bal ile masaj yapılırsa cilt yumuşar. Yüze maske şeklinde sürülürse cilde canlılık verir ve tazeler.

Saçlar: Saçları besler. Saça sürülürse saçları yumuşatır. Besler, uzatır, parlaklık ve canlılık kazandırır.

Yanıklar: Bal zeytinyağı ve gres yağıyla karıştırılıp yanan yerlere sürülürse acı, sızı çekilmez. Yanık kısa sürede iyileşir. Yanık izi kalmaz.

Varis: Varise faydalıdır. Bal vücutta olan olan varis ve varis yaralarına masaj yapılarak sürülürse çok faydalıdır.

Karaciğer: Bal karaciğer ve göğsü temizler. Baldaki ciholin karaciğerin fonksiyonunu kuvvetlendirir. Ve hücrelerinde toplanan yağın giderilmesi için harekete geçirir.

Sarılık: Balla salatalık rendelenerek yenirse susuzluğu giderir. Kanı temizler. Sarılığı kısa sürede iyileştirir.

Terlemeyi giderir: Bal mumu ile birlikte birkaç gün sakız gibi çiğnenirse burun tıkanıklığı ve bundan dolayı meydana gelen terlemeyi giderir.

İshal: İshali durdurur. Soğuk bal şerbeti ishale çok faydalıdır. Kısa sürede durdurur.
Kolesterol: Kolesterolü düşürür. Yatağını ıslatan çocuklar için gayet faydalıdır.

Akne : Akne için iki çorba kaşığı bal iki çorba kaşığı süt limon suyundan oluşan karışımın sürülmesi faydalıdır.

Zeka gelişimi : Büyüme çağındaki çocukların zeka gelişimlerine azımsanmayacak derecede olumlu etkisi vardır.


İHA